İCRA SATIŞLARINDA BORÇLUYA RIZAİ SATIŞ YETKİSİ VERİLMESİ
İcra Satışlarında Borçluya Rızai Satış Yetkisi Verilmesi
7343 sayılı Yasa’nın 12. Maddesi ile yasalaşarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na (“İİK”) eklenen İİK md. 111/a düzenlemesi şu şekildedir:
“Borçlu, kıymet takdirinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde haczedilen malının rızaen satışı için kendisine yetki verilmesini talep edebilir. Kıymet takdiri yapılmadığı durumlarda borçlu da kıymet takdiri yapılmasını isteyebilir. İcra müdürü, kıymet takdirinin kesinleşmesinden sonra cebrî satış işlemlerini durdurarak borçluya on beş günlük süre verir. Borçluya verilen sürenin başlangıcından üçüncü fıkra uyarınca verilen icra mahkemesinin kararına kadar geçen sürede alacaklı bakımından satış isteme süresi işlemez.
Rızai satışta bedel, malın muhammen kıymetinin yüzde doksanına karşılık gelen miktarı ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak bu aşamaya kadar bu mahcuz için yapılan takip masrafları toplamından az olamaz.
Borçluyla anlaşan alıcının belirlenen bedeli birinci fıkra uyarınca borçluya verilen on beş günlük süre içinde dosyaya ödemesi hâlinde icra müdürü, gerekli bilgi ve belgeleri temin ettikten sonra yukarıda belirtilen şartların bulunduğunu tespit ederse satışın onayı ile malın devir ve teslim işlemlerinin yapılmasına karar verilmesi için dosyayı derhâl icra mahkemesine gönderir. Mahkeme, en geç on gün içinde yapacağı inceleme sonucunda dosya üzerinden talebin kabulüne veya reddine kesin olarak karar verir. Kabul kararıyla malın mülkiyeti alıcıya geçer ve tüm hacizler kaldırılarak devir ve teslim işlemleri gerçekleştirilir. Ret kararı verilmesi hâlinde yatırdığı bedel alıcıya iade edilir.
Bu madde uyarınca yapılacak satışlar hakkında niteliğine uygun düştüğü ölçüde bu Kanunun diğer hükümleri uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”
Son fıkrada zikredilen Yönetmelik, Kanun’un yayımından yaklaşık 6 ay sonra İCRA VE İFLÂS KANUNU UYARINCA BORÇLUYA SATIŞ YETKİSİ VERİLMESİNE DAİR YÖNETMELİK ismiyle 28.06.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Aşağıda izah edileceği üzere Yönetmelik Kanun’daki belirsizlikleri büyük oranda gidermemiş, uygulamaya ilişkin bir takım uygulama esaslarını düzenlemekle yetinmiştir. Aşağıda bu yeni düzenleme bağlamında meydana gelen bir takım soru ve sorunlar üzerinde kısaca durmaya çalışacağız.
Borçluya Rızai Satış Yetkisi Verilmesine İlişkin Bir Takım Soru ve Sorunlar
– Düzenlemenin İpotekli Satışları/İpotekli Taşınmazları Kapsayıp Kapsamadığı
İİK’nun 111/a maddesinde “Borçlu, kıymet takdirinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde haczedilen malının rızaen satışı için kendisine yetki verilmesini talep edebilir.” denilmektedir. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, söz konusu düzenleme sadece hacizli taşınmazlarla ilgili olup, ipotekli taşınmazları kapsamamaktadır. Zira, Kanun koyucunun ipotek takibinin borçluları ile hacizli takibin borçluları arasında bir ayrıma gittiği ve ipotek borçlularına böyle bir hak tanımak istemediği maddenin lafzından anlaşılmaktadır. Oysa düzenlemenin amacı ve icra ve iflas hukuku normlarının niteliği dikkate alındığında bu şekilde bir ayrımın gerçekten istenip istenmediği ve bu ayrımının hukuk devletinin temel ilkelerine uygunluğu hususunda çok sayıda soru gündeme gelmektedir. Yargıtay’ın bu bağlamdaki tartışmalar noktasında nasıl bir içtihat oluşturacağı oldukça önem arz etmektedir.
Doktrinde bazı müellifler tarafından (Prof Dr Serdar Kale’ “İcra ve İflas Hukukunda Online Satış” başlıklı makalesi), İİK.nun 111/a maddesinin sadece hacizli taşınmazlara uygulanacağı, ipotekli taşınmazlara uygulanmayacağı açıkça belirtilmiştir. Bazı müellifler ise bu sonuca İİK 150/g atfı ile ulaşmaktadır. (7343 SAYILI KANUNLA İİK’DA YAPILAN PARAYA ÇEVİRME VE İHALENİN FESHİ’NE İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLERİN TAKDİM VE İZAHI, Doç. Dr. Cengiz Topel ÇELİKOĞLU) 111/a düzenlemesi sonrası İİK md. 150/g’de bir değişiklik yapılmamış olmasının 111/a/4 fıkrası karşısındaki durumu hususunda bu tür bir sonuca bu şekilde bir gerekçe ile ulaşılıp ulaşılmayacağı hususunda Yargıtay uygulamasının beklenmesinin yerinde olacağı kanaatindeyiz.
Aynı doğrultuda, Talih Uyar’ın İstanbul Barosu Dergisinin Mart- Nisan 2022 sayısında yayınlanan, Kesinleşen bir “ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte” takip borçlusu, İİK M. 111/ A uyarınca İcra dairesinden “kendisine satış yetkisi verilmesini” talep edebilir mi? Başlıklı makalesinde aşağıda belirtilen görüşüne ve Mahkeme kararına yer verilmiştir.
“İİK 111/ a maddesine ait Hükümet Tasarı Gerekçesinde yer alan, ” 111/a maddesi ile, talebi halinde borçluya haczedilen malın rızaen satışı amacıyla yetki verilmektedir. …Birinci fıkrada borçlunun kıymet takdirinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde haczedilen malın rızaen satışı için kendisine yetki verilmesini talep edebileceği hükme bağlanmaktadır…” Şeklindeki hükümden İİK 111/ a maddesinde düzenlenmiş olan “borçluya satış yetkisi verilmesi”nin “rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplerde (İİK 145 vd 148 vd) uygulanmayıp sadece “haciz yoluyla takiplerde” (İİK 78 vd ) uygulanabileceği, birinci derece Mahkemelerde (İcra Hukuk Mahkemelerince) tereddütsüz kabul edilmektedir. ….
İstanbul Anadolu 17. İcra Hukuk Mahkemesinin 21.12.2021 tarih ve 2021/758E 2021/795 K sayılı kararında “Kanun Maddesinde açıkça belirtildiği üzere; hacizli Malın satışı için rızaen yetki verilmesinin talep edilebileceği, takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip olduğu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde haciz aşamasının bulunmadığı ve hacizli malın olmadığı bu haliyle müdürlük tarafından yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmiştir. ”
Borçluya Rızai Satış Yetkisi Verilmesine İlişkin İstinaf ve Yargıtay Kararları
Konuyla ilgili ulaşabildiğimiz Bam kararlarından birinde İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ 10.05.2022 tarihli kararında
“İİK Md. 111/a uyarınca taşınmazın satışı için taraflarına yetki verilmesi talebi yönünden;
Madde de düzenlenen borçluya satış yetkisi verilmesi imkanının haciz yolu ile satışına karar verilen taşınmazlar için mümkün olduğu, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takiplerde ,ipotekli taşınmazlar için bu madde gereğince talep de bulunulmasının mümkün olmadığı, bu nedenle mahkemece İİK 111/a maddesi gereğince icra müdürlüğünce verilen karara yönelik şikayetin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu,” şeklinde karar vererek ipotekli taşınmazlar bakımından Maddenin uygulanmayacağına karar vermiştir. BAM kararı oldukça açık ve nettir. BAM maddenin lafzından yola çıkarak, başka bir tartışma yapma gereği duymadan, ipotekli taşınmazlar bakımından düzenlemenin uygulanmayacağına karar vermiştir.
Adalet komisyonu raporunun “haczedilen” ibaresinin “Hacizli, Rehinli ve İpotekli Malın” şeklinde düzeltilmesi önerisinin genel kurulca da kabul edilmediğini ifade etmek isteriz.
Borçluya rızai satış yetkisi verilmesi ile ilgili olarak henüz ulaşabildiğimiz bir Yargıtay kararı bulunmamaktadır.
– Yönetmelik Yayımlanmadan Önceki Satışların Durumu
İcra daireleri bildiğimiz kadarıyla Yönetmelik yayımlanmadan önce 111/a düzenlemesi yürürlükte olmasına rağmen hacizli taşınmazlar yönünden de maddeyi uygulamamışlardır. Bu durumun hukuka aykırı olduğu ve mutlaka bu tür kararlara karşı şikâyet yoluna başvurulması gerektiği kanaatindeyiz.
– Muvazaa ve Tasarrufun İptali Davaları
Yine Komisyon raporunda dikkat çekildiği üzere “maddenin ilk cümlesinin sonunda yer alan “kendisine yetki verilmesini talep edebilir” ibaresinin “kıymet takdiri tebliğ edilen icra dairesinden kendisine yetki verilmesini talep edebilir” şeklinde düzenlenmesi daha uygun olacaktır. Ancak satılacak malın üzerinde birden fazla haciz, rehin veya ipotek şerhi bulunması ve bu durumda birden fazla icra dairesinden kıymet takdirinin yapılması durumunda hangi İcra Dairesinden yetki verileceğine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiş ve aynı zamanda kıymet takdiri ile ilgili olarak farklı dosyalardan yapılacak değer tespitlerinde farklı bedellerin ortaya çıkması gibi bir durum meydana gelecektir. Ayrıca borçlu tarafından suni borçlar ortaya çıkartılarak, yapılan muvazaalı takiplerde, belirlenecek kıymet takdirleri üzerinden hacizli malların mülkiyetinin düşük bedellerle el değiştirmesinin önü açılabilecektir. Bu durumda borçlu rızai satış yetkisini kötüye kullanabilecek ve alacaklının haklarına halel getirecektir” tespitlerinde belirtilen hususlar sebebiyle uygulamada muvazaa ve tasarrufun iptali konulu davalar gündeme gelebilecektir.
– Hangi Borçlu Yetki Talep Edebilecek, Hangi Alacaklının Satışı Duracaktır?
Dosyada birden fazla borçlunun olması durumunda bunlardan hangilerinin rızai satış için yetki talep edebileceği, sadece taşınmaz malikinin mi yetki talep edebileceği, kıymet takdiri yapılan taşınmazın kefil gibi üçüncü kişilere ait olma durumu hususu ve bunların kendi aralarındaki sıralamanın ne şekilde olacağı düzenlenmemiştir. Yine birden fazla icra dosyasından taşınmazın satışı için icra süreçlerinin başlatılması durumunda borçlulardan birisine verilen rızai satış yetkisinin diğer alacaklıların satış ve paraya çevirme süreçlerini ne şekilde etkileyeceği hususunda da bir düzenleme yapılmamıştır.
İİK md. 111/a uyarınca borçluya satış yetkisi verilmesi hususunda tereddüt ettiğiniz hususlarda bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Saygılarımızla
İşbu bilgi notunda yer alan hususlar hukuki tavsiye değildir ve hukuki tavsiye olarak anlaşılamaz. Hukuki görüş için bizimle iletişime geçebilirsiniz.